İnsan bedeni "hayat enerjisine" sahip bir bireysel enerji alanını içerir. Beden, hayat enerjisinin çoğunu, etrafını saran Evrensel Enerji'nin kaynağı olan bu alan'dan almaktadır.
Tüm hastalıklar çoğunlukla bedende oluşmadan önce var olurlar, bunlar olumsuz duygular düşünceler, korkular, kaygılar, engeller olarak ruhsal yapının içinde var olurlar. Kişinin dayanma gücüne ve sorunların boyutuna göre fiziksel hastalıklar olarak kendilerini göstermeye başlarlar, bedene inerler. Tıbbi yardım onları bedenden temizlese bile tekrar etme nedenleri altta yatan ruhsal süreçlerin temizlenmemiş olmasıdır.
Hastalıkların temel kaynağı bedenin sağlıklı yaşaması için çok önemli olan hayat enerjisindeki dengesizliklerdir. Bu dengesizlikler bir önceki paragrafta anlatılan ruhsal sorunlardır. Yeterli hayat enerjisi olmazsa, beden, yakıtını ve düzenli işlevlerini kaybeder. Bağışıklık sistemi zayıflar ve virüslere, bakterilere, genel anlamda hastalıklara karşı korumasız hale gelir. Ruhsal sorunlar böylece kişiyi fiziksel düzlemde hastalıklar olarak kişiyi uyarmaya başlarlar.
Örneğin öfkeli insanlar daha fazla enfeksiyon hastalıklarına yakalanabilirler, İçlerinde ifade edemediği duygular olanların boğaz hastalıklarına ve ses teli problemlerine neden olabilir, hazmetmekte zorlandığı duygular kişilerde ruhsal sorunların yanı sıra sindirim sitemi bozukluklarına sebep olabilir. Aşırı üzüntülerin akciğeri vurduğuna tanık olunur. Stres ve gerginliklerin mide sorunlarına yol açtığı eskiden beri bilinmektedir.
Enerjiniz yüksek olduğunda ve ruh sağlığınız dengede olduğunda daha az hastalanır ve sağlığınızı uzun süre koruyabilirsiniz. Bedenimizdeki sistemlerin hepsi birbiri ile bağlantı halindedir. Bir tanesi bozulduğunda, zaman içinde diğer sistemleri de etkilemeye başlar. Enerji düzeyinde başlayan bozulmalar zihinsel ve fiziksel düzeyde hasara yol açacaktır.
Bedenimiz bir madde olduğu kadar bir enerjidir. Bu enerjisinin pozitif ve yüksek olması gerekliliği vardır.
Enerji akışımızı değiştiren, sekteye uğratan, hastalığa sebep olan unsurları incelediğimizde uzun süreli ya da aşırı stres, bütün bedenin bağışıklık sistemini zayıflatır, aynı zamanda hayat enerjisi ve buna bağlı olarak bedenin enerjisi de azalır. Dahası, eğer bu stres, içselleştirilmiş duygularla bedenin herhangi bir kısmında (veya iç organların herhangi birinde) bir gerginliğe neden olmuşsa, o zaman bedenin bu bölümündeki enerji azalma gösterir.
O halde, bedendeki kronik yada akut strese bağlı "gerginlik", pek çok hastalığın ana nedenidir diyebiliriz. Bir enerji olarak insan bedeni böyle bir durumda çok savunmasızdır. Bütün diğer hastalık nedenleri ikincil nedenler olarak karşımıza çıkarlar ve bunların da sebebi birincil kaynak olarak bahsettiğimiz strestir.
Örneğin, hastasının midesini tedavi eden bir doktor, hastalığın kendini değil, semptomlarını tedavi etmeye çalışmaktadır. Evrensel Enerji yöntemiyle gerginlik ortadan kaldırılır, bedenin titreşimi yükseltilir ve bedenin sağlıklı çalışması için gerekli minimum enerji seviyesine yükselmesi sağlanır.
Sonuç olarak bedenin sağlıklı yaşaması için çok önemli olan hayat enerjisindeki dengesizliklerden hastalıklar kaynaklanmaktadır. Bu dengesizliklere sebep olan ana neden ise bedendeki kronik yada akut strese bağlı "gerginlik" tir.
Peki gerginliği yok etmenin sağlıklı yolu nedir?
Cevap şudur: Bilinçli istek ve müdahale ile bedene giren Evrensel Enerji akışını sağlamak. Ancak bu başarıldığı zaman, beden sistemlerinin sağlıklı hayat enerjisi istenen düzeye geri dönebilir.
Eğer kişi negatif duygularına tutunmaya devam ederse, gerginlik büyük olasılıkla geri gelecektir. o halde gerginliğe bağlı negatif duygulardan kurtulmak çok önem taşımaktadır. Tüm meditasyon ve dinlenme teknikleri bu yolda önemli yardımcılardır.
Gerginliğin azalmasıyla gelen hayat enerjisi ile beraber yoğun Evrensel Enerji çalışması, bedendeki enerjiyi hızla yükselterek, bağışıklığı artırır ve hücre - sistem iyileşmesini sağlar. Sonuç olarak hastalıklar, gerginliğe bağlı semptomlar iyileşmeye başlar.
BİLİNÇ VE YÖNLENME
İnsanın tüm varoluşu onun bilinç durumundan kaynak alır. Bilincimiz rehberimizdir. Bu noktada bilinç çok önemli bir mekanizma olarak rol oynamakta ve ortaya çıkmaktadır. Bireysel bilinç, zihinin bir melekesidir. İnsan aklının kendi iç mertebelerinin -düşünceler, hisler, duygular vs.- ve dış mertebeleri -çevreden gelen ve beş duyumuzun algıladığı sinyaller-kavramasını sağlar. Aynı zamanda bilinç niyet, dikkat yani odaklanma ve belirgin bir amaç da yaratır. Bilinç olmazsa evren dahi tercihleri olmayan bir durumda kalır. Enerji belli bir yön tercihi olmadan, her tarafa eşit şekilde ve miktarda akar. Ancak bilinç (zihin) bu enerji akışını baskın olarak diğer yönlerden çekip belli bir yöne çevirebilir. Bu da niyet edilmesi ve dikkatin odaklanması ile başarılır.
Kısaca, dikkat neredeyse enerji oraya akar. Bu başarıldığında Evrensel Enerji, niyet edilen noktaya eskisinden daha yüksek bir Enerji yoğunluğunda akacaktır. Yüksek enerji yoğunluğu demek, uygulanan noktadaki titreşimin artması demektir. Özetlersek Evrensel Enerjiyi kullanabilen kişi, Evrensel Enerji alanı ve enerjiye ihtiyacı olan kişi arasındaki bağlantıda "bilinçli şekilde kullanıldığında" yoğun Evrensel Enerji, Evrensel Alan'dan bilinçle odaklanan noktaya doğru akacaktır. Bedenin o bölgesinin hayat enerjisi yükselecek, dolayısıyla gerginlik ve buna bağlı hastalık ortadan kalkacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder