EVRENSEL ENERJİ, AŞAMALAR VE YÖNTEM

Evrensel Enerji'den kısaca bahsettik. Doğuşunu, neden hastalandığımızı ve nasıl iyileştiğimizi bloğumuzda sizlerle paylaştık. Sistemin nasıl çalıştığını anladınız. Peki, bu enerjiyi nasıl  öğrenip nasıl kullanacaksınız?

Evrensel Enerji'yi kullanmak için metodun ana prensiplerini ve tekniklerini öğrenmek gerekiyor. Bu öğrenim kendi içinde insiyasyon (uyumlama) gerektiren bir enerji transferi ile mümkün oluyor. 20 aşamadan oluşan Evrensel Enerji metodlarını öğrenmenin yolu, tüm bu aşamalardan geçmiş ve insiyasyon yetkinliğine ulaşmış bir usta aracılığıyla mümkün...

Her aşama Evrensel Enerji'yi kullanmanız için kendi tekniklerini içerir. İlerlenilen her aşamada teknik gelişirken, öğreti de derinleşir. Her aşamanın ayrı  insiyasyonu mevcuttur. İnsiyasyon sadece "Usta" tarafından yapılır. Temel 5 aşamadan sonra bazı aşamaların birlikte alınması mümkündür. Her aşamanın kendine özgü nefes egzersizleri, meditasyon ve enerji transfer teknikleri bulunur.

Her aşama yaklaşık 1 ay ara ile düzenlenir ve 3-4 saatlik bir çalışmayı gerekli kılar. Katılımcı yeter sayısına göre gruplar organize edilirler.

*Level 1-2-3-4-5 ( Tek Seferde Öğrenilir )

Toplam 20 aşamadan oluşan bütünün ilk 5 aşaması "Temel Seviye" tekniklerinden oluşur. Evrensel Enerji metodu, vücudumuzun enerji merkezlerini oluşturan 6 adet çakranın (kök çakra hariç) aktive edilmesi temeline dayanır. Bu seviyede çakraların açılması, Evrensel Enerji'yi kullanmanızı ve kendinize ya da başka bir kişiye transfer edebilmenizi sağlar.

Çakraların aktive edilmesi, yalnızca enerji dengenizin kurulmasına değil, sizin ruhsal spiritüel gelişiminizde de önemli rol oynar. Enerji transferlerini kendinize, sevdiklerinize ve ileride istediğiniz her kişinin içinde olduğu listelerinize yapabilir hale geleceksiniz. Evinizin ve mekanların enerji temizliğini de yapabilmeniz enerjiyi kullanabilme yetkinizle mümkün olacak.

Özel bir "Nefes Egzersizi" ile günlük Evrensel Enerji meditasyonunuzu istediğiniz zaman, vaktiniz oldukça yatarak ya da rahat bir şekilde oturarak yapabilirsiniz.

İlk 5 aşamayı aldıktan sonra 15 gün içinde  bir sonraki aşamanın (Level 6-7) uyumlamasının yapılması en uygunudur. Bu süre sadece ilk aşamadan ikinci aşamaya (Level 6-7) geçiş için geçerlidir; diğer aşamaların arasında yaklaşık 1 ay zaman bulunur.

*Level 6-7

6. aşamadan itibaren Evrensel Enerji'yi (bazı özel durumlar dışında) ellerinizi kullanmadan ya da herhangi bir temas gerekmeden, uzaktaki bir kişiye veya bölgeye göndermeniz mümkün olacaktır. Toplu enerji transferleri yapabilmeniz için isimlerden veya fotoğraflardan oluşturduğunuz listeleri kullanabileceksiniz. Seviyeniz yükseldikçe enerjiyi bedeninize alma ve transfer etme süreleriniz kısalır.

*Level 8-9

8. aşamadan itibaren enerji transfer ve meditasyon tekniği tamamıyla değişir. "Çift Piramit" olarak adlandırdığımız özel ölçümlü piramit kullanımı ile minimum 5 saniye maksimum 30 dakika meditasyon yapabilirsiniz. Yine kendinize ve başkasına enerji transferi yapabilmeniz için piramit tekniğini öğrenmeniz gerekecektir. Tabi hatırlatmakta fayda var. Evrensel Enerji aşamalarında ilerlemek için mutlaka her aşamaya inisiye olmanız gerekir.

*Level 10-11-12

Eğer Evrensel Enerji tekniklerinde bu aşamaya kadar geldiyseniz, enerjinizin daha çok yükseldiğini hissedeceksiniz. Farkında olmadığınız özel yeteneklerinizi  keşfetme imkanı bulacağınız bu aşamada tek defada 3 seviye eğitimi yapılır.

*Level 13-14-15

Enerjiniz yükseldikçe, her an her yerde kullanma pratikliğini de kazanacaksınız. Lokal rahatsızlıklarınızın, kronik hastalıklarınızın şifa bulmasında, genel sağlığınızın hızla iyileşmesinde, önemli bir yardımcı yöntem olduğunu göreceksiniz.

Bedeninizin iyileşmesini sağlayan özel teknikleriyle Evrensel Enerji size yardımcı olurken; sizin de insanlığa daha etkili şekilde yardım etmenize olanak verecektir.

*Level 16-17

Bu seviyeler sizlerin artık yavaş yavaş ustalık seviyesine geçiş yapmanızı hazırlayan özel aşamalar olarak düşünülmelidir. Bu seviyelerde enerji üstündeki yönlendiriciliğiniz oldukça artacaktır.

*Level 18-19

Bu iki seviye birlikte yapılabildiği gibi zaman zaman kısa aralıklar ile ayrı ayrı olarak da düzenlenebilmektedir. Bu iki seviye son aşamaya geçmeden önceki aşamalar olması nedeniyle özel bir önem taşımaktadır.

*Level 20

Ustalık seviyesi olan 20. Aşama katılımcının ulaşacağı son noktanın başlangıcıdır. Burada anlatılmak istenen bundan sonra usta bilgisi, yetkisi ve yeterliliğini alarak belli bir süreden sonra uyumlamalara başlayabilirsiniz. Son yoktur o nedenle son noktanın başlangıcı olarak tarif edilen bir başka önemli süreç kendini var eder.

Evrensel Enerji hayatınıza pozitif bir enerji karar ve fiziksel ve ruhsal gelişiminizde de aktif bir rol oynar;

Evrensel Enerji metodu hayata daha pozitif bakmanızı ve belki yaşam ile ilgili önceliklerinizi gözden geçirmenizi ve insanlarla daha olumlu ilişkiler kurmanızı sağlayacaktır. Bu metodu uygulayarak, yaşamınızı etkileyen pozitif bir yapıyla ilişki kuracaksınız. Böylelikle belki küçük, çok değerli olmayan bencil isteklerinizden vazgeçip, size sevinç ve mutluluk getirecek daha derin ve daha önemli konulara ilgi duymaya başlayacaksınız.

Bu öğretinin kurucusu Master Luong Minh Dang'ın en içten dileği, bu teknikleri ve öğrendiklerimizi günlük yaşamda kullanmaya çalışarak kendimize, ailemize, çevremizdekilere ve giderek bütün insanlığa yardımcı olabilmektir.

NOT: Evrensel Enerji Teknikleri hiçbir şekilde bir tıp görevlisinin (doktor, psikiyatr, psikolog, hemşire, eczacı) tavsiyelerinin yerine geçemez. Bu teknikler hiçbir şekilde, tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi yerine kullanılamaz.

HASTALIKLARIN NEDENİ VE İYİLEŞME

İnsan bedeni "hayat enerjisine" sahip bir bireysel enerji alanını içerir. Beden, hayat enerjisinin çoğunu, etrafını saran  Evrensel Enerji'nin kaynağı olan bu alan'dan almaktadır.

Tüm hastalıklar çoğunlukla bedende oluşmadan önce var olurlar, bunlar olumsuz duygular düşünceler, korkular, kaygılar, engeller olarak ruhsal yapının içinde var olurlar. Kişinin dayanma gücüne ve sorunların boyutuna göre fiziksel hastalıklar olarak kendilerini göstermeye başlarlar, bedene inerler. Tıbbi yardım onları bedenden temizlese bile tekrar etme nedenleri altta yatan ruhsal süreçlerin temizlenmemiş olmasıdır.

Hastalıkların temel kaynağı bedenin sağlıklı yaşaması için çok önemli olan hayat enerjisindeki dengesizliklerdir. Bu dengesizlikler bir önceki paragrafta anlatılan ruhsal sorunlardır. Yeterli hayat enerjisi olmazsa, beden, yakıtını ve düzenli işlevlerini kaybeder. Bağışıklık sistemi zayıflar ve virüslere, bakterilere, genel anlamda hastalıklara karşı korumasız hale gelir. Ruhsal sorunlar böylece kişiyi fiziksel düzlemde hastalıklar olarak kişiyi uyarmaya başlarlar.

Örneğin öfkeli insanlar daha fazla enfeksiyon hastalıklarına yakalanabilirler, İçlerinde ifade edemediği duygular olanların boğaz hastalıklarına ve ses teli problemlerine neden olabilir, hazmetmekte zorlandığı duygular kişilerde ruhsal sorunların yanı sıra sindirim sitemi bozukluklarına sebep olabilir. Aşırı üzüntülerin akciğeri vurduğuna tanık olunur. Stres ve gerginliklerin mide sorunlarına yol açtığı eskiden beri bilinmektedir. 

Enerjiniz yüksek olduğunda ve ruh sağlığınız dengede olduğunda daha az hastalanır ve sağlığınızı uzun süre koruyabilirsiniz. Bedenimizdeki sistemlerin hepsi birbiri ile bağlantı halindedir. Bir tanesi bozulduğunda, zaman içinde diğer sistemleri de etkilemeye başlar. Enerji düzeyinde başlayan bozulmalar zihinsel ve fiziksel düzeyde hasara yol açacaktır. 

Bedenimiz bir madde olduğu kadar bir enerjidir. Bu enerjisinin pozitif ve yüksek olması gerekliliği vardır. 

Enerji akışımızı değiştiren, sekteye uğratan, hastalığa sebep olan unsurları incelediğimizde uzun süreli ya da aşırı stres, bütün bedenin bağışıklık sistemini zayıflatır, aynı zamanda hayat enerjisi ve buna bağlı olarak bedenin enerjisi de azalır. Dahası, eğer bu stres, içselleştirilmiş duygularla bedenin herhangi bir kısmında (veya iç organların herhangi birinde) bir gerginliğe neden olmuşsa, o zaman bedenin bu bölümündeki  enerji  azalma gösterir.

O halde, bedendeki kronik yada akut strese bağlı "gerginlik", pek çok hastalığın ana nedenidir diyebiliriz. Bir enerji olarak insan bedeni böyle bir durumda çok savunmasızdır. Bütün diğer hastalık nedenleri ikincil nedenler olarak karşımıza çıkarlar ve bunların da sebebi birincil kaynak olarak bahsettiğimiz strestir.

Örneğin, hastasının midesini tedavi eden bir doktor, hastalığın kendini değil, semptomlarını tedavi etmeye çalışmaktadır.  Evrensel Enerji yöntemiyle gerginlik ortadan kaldırılır, bedenin titreşimi yükseltilir ve bedenin sağlıklı çalışması için gerekli minimum enerji seviyesine yükselmesi sağlanır.

Sonuç olarak bedenin sağlıklı yaşaması için çok önemli olan hayat enerjisindeki dengesizliklerden hastalıklar kaynaklanmaktadır. Bu dengesizliklere sebep olan ana neden ise bedendeki kronik yada akut strese bağlı "gerginlik" tir. 

Peki gerginliği yok etmenin sağlıklı yolu nedir?

Cevap şudur: Bilinçli istek ve müdahale ile bedene giren Evrensel Enerji akışını sağlamak. Ancak bu başarıldığı zaman, beden sistemlerinin sağlıklı hayat enerjisi istenen düzeye geri dönebilir. 

Eğer kişi negatif duygularına tutunmaya devam ederse, gerginlik büyük olasılıkla geri gelecektir. o halde gerginliğe bağlı negatif duygulardan kurtulmak çok önem taşımaktadır. Tüm meditasyon ve dinlenme teknikleri bu yolda önemli yardımcılardır.

Gerginliğin azalmasıyla gelen hayat enerjisi ile beraber yoğun Evrensel Enerji çalışması, bedendeki enerjiyi hızla yükselterek, bağışıklığı artırır ve hücre - sistem iyileşmesini sağlar. Sonuç olarak hastalıklar, gerginliğe bağlı semptomlar iyileşmeye başlar.

BİLİNÇ VE YÖNLENME

İnsanın tüm varoluşu onun bilinç durumundan kaynak alır. Bilincimiz rehberimizdir. Bu noktada bilinç çok önemli bir mekanizma olarak rol oynamakta ve ortaya çıkmaktadır.  Bireysel bilinç, zihinin bir melekesidir. İnsan aklının kendi iç mertebelerinin -düşünceler, hisler, duygular vs.- ve dış mertebeleri -çevreden gelen ve beş duyumuzun algıladığı sinyaller-kavramasını sağlar. Aynı zamanda bilinç niyet, dikkat yani odaklanma ve belirgin bir amaç da yaratır. Bilinç olmazsa evren dahi tercihleri olmayan bir durumda kalır.  Enerji belli bir yön tercihi olmadan, her tarafa eşit şekilde ve miktarda akar. Ancak bilinç (zihin) bu enerji akışını baskın olarak diğer yönlerden çekip belli bir yöne çevirebilir. Bu da niyet edilmesi ve dikkatin odaklanması ile başarılır. 

Kısaca, dikkat neredeyse enerji oraya akar. Bu başarıldığında Evrensel Enerji, niyet edilen noktaya eskisinden daha yüksek bir Enerji yoğunluğunda akacaktır. Yüksek enerji yoğunluğu demek, uygulanan noktadaki titreşimin artması demektir. Özetlersek Evrensel Enerjiyi kullanabilen kişi, Evrensel Enerji alanı ve enerjiye ihtiyacı olan kişi arasındaki bağlantıda "bilinçli şekilde kullanıldığında" yoğun Evrensel Enerji, Evrensel Alan'dan bilinçle odaklanan noktaya doğru akacaktır. Bedenin o bölgesinin hayat enerjisi yükselecek, dolayısıyla gerginlik ve buna bağlı hastalık ortadan kalkacaktır.

ENERJİ VE ÖZGÜR İRADE

Evrensel Enerji Sistemi sizleri özgür iradenizi kullanarak sınırlarınızı ve yapabilirliklerinizi keşfetmeye ve hemen herşey üstünde söz sahibi olmaya davet ediyor. Sadece gördüklerinizin varolduğunu düşünenelerden değilseniz ki bu insanın yapabileceği büyük hatalardan birisidir, evrensel enerji sizin bir çok sorunuda cevap verecektir.

Eyleme -özgür iradeye- önem veriyoruz. Kader tek başına bağımsız olarak varolmaz. Çaba - özgür irade- kaderi şekillendirir. Dünün özgür iradesi yarının kaderine yol açar. Dünün kaderini kabul ediyor ve bugünün özgür iradesine başlıyoruz. Bugünün özgür iradesi geçmişte oluşan kaderi değiştirebilir.  

Upanishad'larda bir deyiş vardır. "Dağ gibi günahlar bile zihnimizi aşkın alana götüren eylemin yogası ile küle dönüştürülebilir." Aşkınlığı deneyimleyerek günah dağlarını temizleriz. Sadece insana has bir nitelik olan özgür irade kaderden daha önemlidir. Diğer türlerde insanın sahip olduğu ölçüde bir özgür irade bulunmaz. ( JGD )

Maksimum sonuç elde etmenin formülü eyleme karşı direnç oluşturan engeller ve olumsuz etkilere aldırmamaktır. Birey eyleme girişmeli ve istenen sonuçlar elde edilinceye kadar devam etmelidir.  Böylece zeka, geçmişin karma etkisine baskın çıkarak daha pozitif sonuçlar doğurur.

Bugünün karmasını yaratan eyleminin gücü ile kader denilen şey denetim altına alınır. "İnsan kendi kaderinin efendisidir." deyişinin anlamı tam olarak budur.

EVRENSEL ENERJİ METODU

Evrensel Enerji Metodu'nun öncelikli amacı Beden - Zihin ve Ruh üçgeni arasındaki uyumun artırılmasıdır. Enerji transferi ve meditasyon tekniğinin başlangıç noktası (içeriği) kişilerin sağlıklarını korumalarına ve ruhsal gelişmelerine yardımcı olmaktır.

Teknik, vücudumuzda bulunan 6 adet enerji (çakra) merkezinin yeniden aktivasyonunu içermektedir. Evrensel Enerji sisteminde "Kök Çakra" aktive edilmez ve kullanılmaz. E.E. ile yapılan çakra aktivasyonu bize, kendimize ya da başkalarına Evrensel Enerjiyi aktarabilmemize imkan sağlar. Enerjinin vücudumuza akışı ile bedenimizdeki varolan enerji sistemi dengelenir. 

Evrensel Enerji genel olarak sağlık dışında olaylara daha pozitif yaklaşmamızı, yaşamımızdaki önceliklerimizi tekrar gözden geçirmemizi ve karşılaştığımız güçlük ve kişilerle nasıl baş edebileceğimiz konusunda da yardımlar sunar.

Bu metodun uygulanması ile sürekli olarak şefkatimizde de bir artış olabilir ve bu yolla hayatımızdaki mutluluk ve huzurda artabilecektir. Kendiliğinden ilgi alanımız değersiz, önemsiz ve bencil olanla değil, bunun yerine daha da önemli ve derin anlamlı olan bir alana yönelecek ve daha iyi konsantre olmamızın kapıları aralanabilecektir.

Bu teknikleri hayatımızla bütünleştirerek, uygulamaya çalışarak kendimize, ailemize, çevremizdeki bulunan kişilere böylelikle insanlığın tümünün yardımına katkıda bulunmamız, bu okulun kurucusu olan Master Loung Minh Dang'ın sistemi dünyaya tanıtmasının amaçlarındandır.

Master Dang tarafından saflaştırılan Evrensel Enerji Metodu, bazı ülkelerde "Human and Universal Energy", "Spiritual Human Yoga" (SHY) ve "Mankind Enligthenment Love" isimleriyle de bilinmektedir.

Evrensel Enerjinin uygulanmasında; çakraların aktivasyonu ve bazı  meditasyonlar önemli bir rol oynarlar. 

Çakralar

Çakralar, insan vücudundaki ana enerji merkezleri/kapıları olup vücudun bölümleri ve organları ile ilgilidir. Bunlar, Evrensel Enerjiyi emen (içine çeken) merkezler olup EE'yi almamıza ve onu bir miktar dönüştürülerek tüm vücudun ve organların enerjilerinin dengelenmesini sağlamamıza yardımcı olur.

Evrensel Enerjiyi genellikle başın tepe noktasında bulunan 7. çakradan alırız ama bu teknik her seviyede değişir ve yenilenir. E.E. Eğitimleri içinde her seviyenin farklı teknikleri ve uygulamaları vardır ve en son 20. Aşamada Master düzeyine ulaşılır. Enerji transferlerinde  üçüncü göz olarak da bilinen alının ortasında yer alan 6. çakranın zaman zaman önemli bir rolü olur.

Meditasyon

Meditasyon Evrensel Enerji metodunun uygulamasında önemli bir rol oynar. Kişinin derin meditasyonda olduğu zaman da, beyin dalgalarının titreşimleri 60-80 Hz. den 15 Hz. in altına iner. Çakraları aktive edilmiş kişiler derin meditasyon durumunda beyin dalgalarının titreşimini çok kolay ve çabuk dönüştürür.

Diğer meditasyon tekniklerinde katılımcılar her gün meditasyon ya da uygulama için çok uzun saatlere ihtiyaç duyarlar, Evrensel Enerji metodunda çok kısa bir süre yeterlidir. Bunun yanı sıra, Evrensel Enerji, uygulayıcılara gün içinde uzun saatler meditasyon yerine vakitlerini başkalarına yardım etmeleri yolunda teşvik eder.

Son olarak, Master Luong Minh Dang'ın öğrencilerine sürekli hatırlattığı bir şey vardır. "Mümkün olduğu kadar çok fırsat yaratarak ailenize, akrabalarınıza, arkadaşlarınıza, hatta tanımadığınız kişilere dahi Evrensel Enerji transfer tekniklerini kullanarak yardım ediniz."

Bunu yapmanız için bazı nedenler aşağıdadır:

1. Enerji transferi sırasında uygulayıcının bedenine enerji sürekli akışta olup bu onun kapasitesini artırarak daha iyi duruma gelmesini sağlar.
2. Kişisel çıkar ya da ödül gözetmeden başkalarına yardım etmek, uygulayıcıların gittikçe daha fazla başkalarını düşünmesini sağlar. Herhangi bir beklentiden uzak gerçek sevgi ile yapılan bu davranışın "acılardan uzaklaştırıp, mutluluk dağıtma felsefesi" yayılması insan ilişkilerindeki uyumun artmasına ve daha iyi yaşam kalitesine yol açar.
3. Sürekli uygulama, ruhsal gelişme yolunda ilerleterek, yüksek farkındalık seviyesine ulaşmamızı sağlar.
4. Pozitif olan başkalarını merkeze almaktır, negatif olan ise kişinin sürekli olarak kendini merkeze almasıdır.

ÇAKRALAR

Kelime anlamı  Sanskritçe’de tekerlek anlamındadır. Çakralar enerji bedeninde var olan enerji organlarıdır. Bu organların görevi evrensel enerjiyi tüm vücuda dağıtmaktır. Tıpkı bir trafo gibi çalışırlar. 

Çakralar beden üzerinde, omurga boyunca yer alırlar. Her bir çakra belli bir salgı bezine denk gelmektedir. Çakralar, insan vücudunda yaşam enerjisini dolaştırır ve enerji akışını dengeler.

Çakralarda oluşabilecek blokajlarda, bedenin enerji alımı güçleşir ve problemler başlar. Düşünce ve davranışlarımız da çakralar yoluyla akan enerjiyi bloke edebilirler. İfade edilemeyen duygular çakralara aşırı yükleme yaparak, tıkanmalarına yol açabilir. Çakralar yetersiz çalıştığı takdirde, enerjiyi fiziki bedene aktaramaz ve bu durum belirli bölgelerde ruhsal ve fiziksel problemler olarak ortaya çıkar.

Vücudumuzda 7 ana enerji merkezi, çakra bulunur.

1.KÖK ÇAKRA:

Kuyruk sokumunun tam ucundadır. Rengi kırmızıdır. Bizi maddi dünyaya bağlar, dünyasal enerjiyi daha subtil düzeylere iletir. Yani toprak ana ile bağlantı kurar. Kök çakra diğer yüksek çakraların yaşamsal temelini oluşturur ve yaşam gücünün kaynağıdır.

2.SAKRAL ÇAKRA:

Kasık kemiği ( Pubis ) bölgesinde yer alır. Turuncu renktedir. Bu çakra süzülmemiş ilkel duyguların cinsel arzuların ve yaratıcılığın merkezidir.   Neşe, mutluluk ve hoşsohbetle bağlantılıdır. Bu çakra mahremiyet, seks ve yaratıcı üretim merkezidir. Tüm biyolojik yaşamın kaynağı olan su ile tanımlanır. Su yeni yaşamı döller ve üretir. Bu çakra döllenme ve üreme işlevini yapar. Bu çakra yaratıcı enerji şeklinde var olan Tanrı’nın dişi yönünün merkezidir. Yaşam akışını engelleyen tıkanıkları temizler (su unsuru) maddi dünyada ise böbreklerin fonksiyonuyla kendini gösterir.

3.SOLAR PLEXUS - “ GÜÇ” ÇAKRASI :

Göbek deliğinin 3-4 parmak yukarısında yer alır. Rengi sarıdır. Zeka, mutluluk ve yaratıcılıkla ilişkilidir. Bu, kişisel gücünüzün çakrasıdır. Solar pleksus’da meydana gelen dengesizlikler, değersizlik hissi, cesaretsizlik, sürekli emin  duygusu ve diğer insanları kontrol altında tutmak ihtiyacı şeklinde ortaya çıkar. Bu çakra kişisel kimliğin merkezidir.Solar pleksus; kendi kendine değer vermek, kendine saygı ve kişisel kimlik de dahil olmak üzere şahsiyet ve egonuzun tüm unsurlarını yönetir, yönlendirir.Kişisel güç, seçme hürriyetimizi etkiler.Bu çakra olaylar ve insanlarla ilgili tahammül duygularımızı düzenler.

4.KALP ÇAKRASI:

Göğsümüzün orta kısmında, göğüs kemiğinin hemen altında, kalbimizin yanında yer alır. Rengi yeşildir. Kalp çakrası tüm çakra sisteminin merkezidir. Sağlık, denge, neşe,huzur gibi unsurlarla ilişkilidir.Kalp merkezinde oluşacak bir dengesizlik sevgi alışverişinde yetersizlik, olumsuz  ilişkiler ve depresyona meyilli olma hali gibi durumlarla kendini gösterir. Kalp çakrası neşe ve huzur kaynaklarıyla beslenir, açık kalplilik, paylaşım, temas ve ilişkilerle taçlanır. Kalp çakrasının verdiği mesaj, insanları olduğu gibi kabul etmek ve bu hayatta hepimiz yek-vücut olduğumuz için insanları sevmektir. Böylelikle hayat bahşedilmiş olan her bireyin içindeki safiyet ve güzelliği algılayabilir duruma geliriz.

5.BOĞAZ ÇAKRASI :

Boğazımızın göğsümüzle birleştiği bölgede yer alır. Rengi mavidir. İnsanda iletişimin ifadenin merkezidir. Dostluk, sadakat, açık ve dürüst iletişimle ilgilidir. Boğaz çakrası bize kendimizi her düzeyde ifade edebilme gücü verir. Bu çakra elem, ifade edilmemiş kızgınlık, korku, duygusal ve fiziksel istismar gibi oluşumlarda tıkanır. İşte bu unsurlar daha alttaki çakralardan “üçüncü göz” ve “taç” çakraya yönelen enerji akımını olumsuz etkiler

6.ALIN ÇAKRASI:

Alnın ortası ile, iki kaşın ortası arasındadır. Rengi laciverttir.Derin meditasyon, üst düzey sezgiler ve insanın kendisinin idrakinde olması gibi hususlarla ilişkilidir. Bu çakra berrak fikirler oluşturmamız için gereken enerjiyi sağlar. Tam kapasite ile çalıştığında beynin her iki bölümünü de faaliyete geçirir. Beynin sağ yarısı sezgilerimizi ve yaratıcı faaliyetlerimizi kontrol eder. Sol yarısı da rasyonel ve analitik düşüncelerimizi yönlendirir. Bu çakranın manevi amacı                          bize zeka, basiret, hayal gücü, sezgi ve bilgi kazandırmaktır.

7.TAÇ ÇAKRA:  

Kafatasının tam tepesinde, (bıngıldak bölgesinde) yer alır.Rengi mor,beyaz ve altın. Bu çakra yüksel bilicimizle bağlantılıdır. Bu çakra diğer tüm çakraların enerjisini içinde barındırır. Taç  çakra tamamen açıldığında tüm tıkanıklıklar çözülür. Kişi kendi içinde bütünlüğe ulaşır, evrenle uyum sağlanır ve ruhsal aydınlanma yaşanır.

MASTER LUONG MİNH DANG VE TAKİPÇİLERİ

Evrensel Enerji Okulu’nun kurucusu Master Luong Minh Dang, 30 Ocak 1942’de Güney Vietnam,  My Tho’da doğmuştur. Master Dang ABD’ye göç etmiş ve daha sonradan da kendisine ABD vatandaşlığı verilmiştir.

Master Dang birçok kişinin daha sağlıklı bir yaşama ulaşmasına yardımcı olmuş ve yardımını (ücretsiz) isteyenlerin sayısı da böylece ziyadesiyle artmıştır. Dolayısıyla, 20 Temmuz 1989’da arkadaş ve tanıdıklarının teşviki ve ricasıyla, Master Dang Kaliforniya’da 27 kişilik bir öğrenci grubuna 1.Seviye seminerini vermiştir. Sonrasında ise şahsen veya videokonferans yöntemiyle çeşitli ülkelerde eğitim vermeye devam etmiştir.

Eylül 1994’de, Munich-Almanya’da bulunan, Tamamlayıcı Tıp Uluslararası Açık Üniversitesi (Colombo, Sri Lanka) tarafından Master Dang’a Tamamlayıcı Tıp dalında Doktora derecesi verilmiştir. 

Nisan 1996’da Tamamlayıcı Tıp Uluslararası Açık Üniversitesi tarafından Fahri Doktora ve 2000 yılında da Tamamlayıcı Tıp Uluslararası Açık Üniversitesi tarafından Geleneksel Tıp dalında Tıp Doktoru (M.D.) ünvanı verilmiştir. 2002 yılında ise insani çalışmalarından dolayı Albert Schweitzer Vakfı tarafından Albert Schweitzer Ödülü’ne layık görülmüştür.

Kasım 2002 tarihinde, Tamamlayıcı Tıp Uluslararası Açık Üniversitesi (Colombo, Sri Lanka) bünyesinde İnsan ve Evrensel Enerji Tedavi Fakültesi kurulmuştur.  Master Dang bu yeni kurulan fakültenin Dekan’ı olarak atanmış ve yine aynı üniversitenin Uluslararası İşlerden sorumlu Rektör Yardımcılığı’na getirilmiştir.

Evrensel Enerji öğreti metodu Kuzey Amerika’nın yanında, Avrupa, Asya, Latin Amerika ve Karayip’ler, Afrika ve Avustralya’daki birçok ülkeye yayılmıştır. Temmuz 1989’dan Ağustos 2007’ye kadar Master Dang 1.kademeden başlayarak 20.kademeye kadar eğitim vermiştir .

Başlangıçtaki 27 öğrenciden, Evrensel Enerji öğrencilerinin bugünkü toplam sayısı, farklı kültürel yapı, yaş, ırk ve dinden oluşmak kaydıyla, 5 ayrı kıtada 60’dan fazla ülkede 8 milyon civarı kişiye ulaşmıştır. Ücretsiz enerji transferi alan kişi sayısı ise milyonlarla ifade edilmektedir.

Master Dang’ın 12 Ağustos 2007 tarihindeki ölümünden sonra, Hollanda'dan Dick & Berber Vreeswilk ve Master'ın dul eşi Dr. Theresa Thu-Thuy Nguyen, Evrensel Enerji Okulu’nun   ve Master Dang’ın misyonunu devralmıştır. Bunun yanı sıra Master 100 lerce takipçisini  20 .aşamanın sonunda uyumlama sırlarını vererek onlarıda Master yapmıştır. Bu kişilerden Hasan ve Feride Cansever çifti de Türkiye'de ki çalışmalara öncülük eden masterlardır.

EVRENSEL ENERJİ'NİN DOĞUŞU

Streslerimiz, hayal kırıklıklarımız, üzüntülerimiz ile birlikte yaşamaya çalışıyoruz. Hatta sorunları sırtlayıp hayatımızı sürdürmeyi ‘‘yaşama yenilmemek’’ olarak görüp bundan bir övünç payı bile çıkarıyoruz. Ancak, böyle bir yaşam bir süre sonra ruh ve beden fonksiyonlarımızı öylesine yıpratıyor ki vücudumuz buna isyan ediyor. Yoga ustaları bu aksak yaşam çabasını şöyle tanımlıyor: ‘‘Hepimiz ağzımızın içindeki kızgın bir çakıl taşıyla dolaşıyoruz, bu taşı ne tükürebiliyoruz ne de yutabiliyoruz.’’ 

Yoga felsefesi önceleri yalnız rahiplere özgüyken zamanla halk arasına yayılmış ve farklı kimliklerde günümüze kadar gelmiş. Yoga'nın beden, zihin ve ruhu eğitmeyi, yüceltmeyi amaçlayan köklü ve derin bir bilim olduğu, onu gerçek anlamda uygulayanlar tarafından dile getiriliyor.

1846'dan günümüze gelen ‘‘Evrensel Enerji’’ (Spiritual Human Yoga) ise Yoga'nın biçimlerinden biri...

Akapunktur ve Uzakdoğu savaş sanatının da vücutta bulunduğunu kabul ettiği 7 temel hayati noktayı, yani çakraları temel alan Evrensel Enerji, felsefe olarak fiziksel ve ruhsal rahatlamayı hedef alıyor. 

Evrensel Enerji'nin amacı, başkalarını oldukları gibi kabul ederek, onların iyiliğiyle ilgilenme sorumluluğunu taşıyarak ve edinilen bilgiyi herkesin yararı için paylaşarak zihinsel huzuru bulmak. Bunun için belli aşamalardan geçmek gerekiyor. Felsefi ve psikolojik olarak belirli bir düzeye ulaştıktan sonra, başkalarına yardım etme yeteneği gelişiyor. Bu bölüm meditasyon egzersizlerini kapsıyor.

İnsan vücudunun mükemmel bir ritmi var. Bu ritm parçası olduğu evrenin ritmiyle uyum sağladığında, zihin ve ruh eğitilebildiğinde, ne hastalık kalıyor; ne de mutsuzluk... 

SRİ LANKA'DA DOĞDU

Evrensel Enerji'nin kurucu babası Dasira Narada, 1846'da Sri Lanka'da doğdu. 1871'de felsefe doktorasını aldı ve Sri Lanka hükümeti için çalışmaya başladı. 1906'da, Sri Lanka'nın yüksek dağlarına çekildi ve 1924'de ölünceye dek ruhani bir yaşam sürdürdü. Bu dönem içinde, Evrensel Enerji üzerine tüm bildiklerini bir sonraki Narada'ya aktardı, Usta Luongh Minh Dang. 

Dang, Vietnam'da doğmuş ve daha sonra bu öğretiyi merkez ABD'de olmak üzere hemen hemen tüm dünyaya taşımış. Bugün 60 ülkede, 500'e yakın merkezi bulunan Spiritual Human Yoga'yı dünyada 8 milyon insan uyguluyor. 

Öğretilen enerji transferi tekniğinin, tıbbi tedavinin yerine değil, sadece tamamlayıcı olarak uygulanması gerektiği her fırsatta dile getiriliyor. Evrendeki enerjiyi vücuduna alabilen insanın, bu enerjiyi başkalarına yardım için kullanırken asla para istememesi gerekiyor. Uzmanlar bazı hastalıkların fiziksel tedavi ile birlikte ruhsal olarak da yapılmasında hemfikirler.

Evrensel Enerji'de amaç, evrenin enerjisini bedenimize alabilmek. Çoğu zaman bu enerji vücutta gerektiği gibi dolaşamaz. Evrensel Enerji ile bu enerji kanalları yeniden açılıp düzenli çalışmaları sağlanıyor. Kişi, enerji kanalları açık ve bu kanallardaki enerji akışı düzenli bir biçimde çalıştığında, en üst sağlık düzeyine kavuşuyor. 

Usta Dang, bir söyleşisinde şöyle diyor: ‘‘İnsanlar kötü karmalar (en kötüleri gurur, kibirlilik, aldatma ve kendisinin Tanrı'dan üstün olduğunu düşünmektir) edinmeye başladıklarında özel yeteneklerini kaybettiler ve çakraları tamamen kapatıldı. Böylece geriye doğru geliştiler, her gün yozlaşma, maddiyatçılık, çatışma, cinayet ve savaşın kötü karmasına daha da gömüldüler.’’

EVRENSEL ENERJİ ALANI NEDİR?

"Evrensel Enerji Alanının" kainatı oluşturan en temel öğe olduğunu ifade ettik. Bütün maddeler - yıldızlar, dünya, bitkiler, insanlar vs.- bu alanın yoğunlaşmasından ibarettir. Etrafımızda gördüğümüz her şey, bizler de dahil olmak üzere, bu tek alanın farklı ifadelenme, görünme halleridir.

Başka bir deyişle, "Evrensel Enerji Alanı", bütün uzaya "devamlı" şekilde dağılmış evrendeki en küçük parçacıklar (atomdan ya da başka her şeyden daha küçük) olan "üstün sicim"lerin bir diğer adıdır. Üstün sicimlerin devamlılık arz eden ve alansal nitelikli hareketini tarif etmek için kullandığımız bir kavramdır. 

Peki, tüm bu kavramlar bize ne anlatıyor diyebilirsiniz... 

Fizikçilerin belirttiğine göre kainatın en temel parçaları elektronlar, nötronlar, kuarklardır. Daha ötesi yoktur. Üstün Sicim Teorisi (String Theory) ise bunun aksini iddia ediyor. Teoriye göre bu parçaları da incelersek, tek boyutlu, minicik, titreşen, dans eden, salınan halkalar buluruz. Fizikçiler bunlara “sicim” (string) diyorlar.

İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, evrendeki her şey üstün sicimler denen aynı maddenin farklı titreşimleridir. Farklı görünen şeyler olarak aslında biz titreşen enerji oluşumlarıyız ve evrendeki her şeye, bilinen ve görünen hiçbir sınırı olmayan Evrensel Enerji alanı yoluyla bağlıyız. Yani hepimiz birbirimize bağlıyız. Ve evrendeki aynı enerjiyi paylaşıyoruz.

Üstün Sicim Teorisi (String Theory) uzayı, içlerinde bizim eşizlerimizin bulunduğu başka evrenlerden oluşan çok boyutlu bir labirent olarak görüyor. Yani, bizim evren olarak tanımladığımız belki de, gerçekte iç içe geçmiş, birbirini şekillendiren ve hatta birbiriyle iletişim halinde olan, birbirine paralel çok sayıda evrenlerin bulunduğu sonsuz bir uzayın minik kesiti. Üstün Sicim kuramının kurucusu ünlü fizikçi Dr Michio Kaku, tüm evrenin 11 farklı boyutu olduğunu ileri sürüyor.

Etrafımızı kuşatan Evrensel Enerjinin sınırı yoktur. Yalnızca onun varlığının farkında olursak ve onunla aynı dili konuşursak, nasıl çalıştığını ve iyileştirdiğini öğrenerek ondan faydalanabiliriz.

Peki, bu dili öğrenmenin yolu nedir?

ENERJİLER VE EVRENSEL ENERJİ

Enerji, son yıllarda karşınıza çıkan gerçeklerden biri olabilir. Bio enerji, reiki enerjisi, deeksha enerjisi vb. Peki, bu kadar farklı isim ve metodla anılan enerji nedir?

Enerji, evrenin onunla dolu olduğu, görünmez ve her dilde bir sözcükle anlatılan, fakat hiç kimsenin izah edemediği bir maddedir.  Enerji, bir sistemden diğerine akabilir, transfer olabilir ve bu durumda sistemin aldığı ya da içine çektiği enerji nedeniyle fiziksel değişimlere (Kuvvet) yol açabilir. Enerji daima korunur, yani ne var edilebilir ne de yok edilebilir. Ancak, bir formdan diğerine çevrilebilir yada bir sistemden bir başka sisteme transfer edilebilir. 

Modern bilimde parçacık fiziğinin oldukça ileri teorileriyle desteklendiği gibi, “Evrende her şey enerjiden” oluşmaktadır. Bu enerji aynı madde olmasına rağmen farklı zamanlarda farklı şekiller alır. Dolayısıyla evrende bulunan tek şeyin enerji olduğunu söyleyebiliriz. Ve bizlerde enerjiyiz ve sürekli hareket eden bu enerji okyanusunda yaşıyoruz.

Enerji kelimesi, Grekçe energia “hareketli kuvvet” kelimesinden gelir. Bu kuvvet, evrendeki tüm varlıklar arasında temel ve evrensel bağı oluşturur. Daha öncede söylediğimiz gibi bizler tamamıyla bir enerji okyanusu içinde yüzüyoruz. Bizi “canlandıran” ve bizi hareketlendiren bir enerji var, aynı enerji bir ampulün yanmasını yada televizyonda bir görüntünün oluşmasını da sağlıyor. Bütün bunlar enerji şekilleridir. Ama enerji tam olarak nedir?   Enerji kendini hareketle gösterir. Örneğin bir kar fırtınasını ele alalım; uçuşan kar kümesi görülür ama rüzgarı (yani enerjiyi) göremeyiz, sadece hissedebiliriz. Herkesin kabul edeceği gibi ortada, görünmese de gerçek olan bir kuvvet vardır. Bu kuvvet enerjidir. Elektrik de bir enerjidir, gözle göremeyiz ama bir ampulle tezahürünü görebiliriz. Örnekleri çoğaltacak olursak radyo dalgaları, sesler ve renkler hepsi birer enerjidir.

Üzerinde yaşadığımız dünyamızda katı maddelerden meydana gelmiş görünmesine rağmen oda yoğunlaşmış bir enerjidir. Modern bilim insan organizmasının da sadece moleküllerden oluşan fiziksel bir yapı olmayıp, tüm evrende olduğu gibi, onunda bir enerji bütünü olduğunu doğrular. Dolayısıyla insanda bir enerjidir. İnsanın gördüğü, dokunduğu ve hissettiği her şey de belli bir titreşimle hareket eden enerjidir. 

Enerji teknikleri neden bu kadar çeşitli diye soracak olursanız, aslında enerji tektir. Tek bir kaynaktan yayılmaktadır. Enerji tekniklerini kullanmak, aynı enerjinin değişik frekanslardaki hazzını ve özelliklerini yaşamayı denemektir.  

Evrensel enerji bütün hayatın ve var oluşun temelidir. Bu temel enerjinin en yeni formlarından birisidir.

Evrensel enerji alanı yüzyıllar boyunca gözlemlenmiş ve araştırılmıştır. Her uygarlık ona ayrı bir ad vermiştir. Ancak, bütün gözlemler temel özelliklerinin aynı olduğunu gösterir.

Örneğin, Hindistan'da 5000 yıllık bir geçmişe sahip dini gelenek, "prana" adı verilen evrensel bir enerjiden bahseder. Bu prana veya "hayat enerjisi", bütün vücuda canlılık verir. Yogiler sağlık ve canlılık kazanmak için nefes egzersizleri, meditasyon ve yoga hareketleriyle bu enerjiyi kendilerinde toplarlar.

Çin'de ise bu hayat enerjisine "chi" adı verilir. Çinlilere göre her şey -canlı veya cansız- bu evrensel enerjiyi içerir ve ondan oluşur. Chi, yin ve yang adındaki iki zıt güçten oluşur.

Kabala ise aynı enerjiye "astral (yıldızsal) ışık" der. Japoncadaki adı ise "ki" dir. Aynı zamanda bu enerjiye "kozmik enerji"de denir.

Var olan her şey, Evrensel Enerji alanıdır. Evrensel Enerji alanından öte bir şey yoktur. Evrensel Enerji alanı, kainatı oluşturan en temel öğedir. 

Burada sözünü ettiğimiz "Evrensel Enerji", "Human Spiritual Yoga" isimleri ile anılan bu sistem evrendeki bu enerjinin özel ve yeni bir formu olarak yukarıda bahsedilenlerden çok farklı bir güç ve yapabilirliği içinde barındırmaktadır.